Orhan Pamuk’un “Benim Adım Kırmızı” (1998) adlı romanı, bir kurgu olsa da Doğu-Batı karşıtlığını ve bu karşıtlığın insan psikolojisi üzerindeki etkilerini gözler önüne sermekte… Romanda; nakşetmenin anlamı, büyüsü ve zenginliğinden bahsedilmesi, çoktandır unutulan bu sanatı gündeme taşırken; Doğu’nun da Batı’ya denk bir sanat anlayışı olduğunu hatırlamamızı sağlar.