Categories
Tarih

“Benim Adım Kırmızı” Romanında Doğu-Batı İkilemi

Orhan Pamuk’un “Benim Adım Kırmızı” (1998) adlı romanı, bir kurgu olsa da Doğu-Batı karşıtlığını ve bu karşıtlığın insan psikolojisi üzerindeki etkilerini gözler önüne sermekte… Romanda; nakşetmenin anlamı, büyüsü ve zenginliğinden bahsedilmesi, çoktandır unutulan bu sanatı gündeme taşırken; Doğu’nun da Batı’ya denk bir sanat anlayışı olduğunu hatırlamamızı sağlar.


Categories
Tarih

Tavşanlar ve Kaplumbağalar

Tavşanların birçok Ortaçağ el yazmasında bildiğimiz masum halleriyle değil de birer katil olarak resmedildiklerini biliyor muydunuz? 1170’lerde Almanya’daki Arnstein Manastırı’nda yapılan resimler katil tavşan imgesinin ilk örnekleri olarak kabul edilir. Bahsi geçen bu resimlerde, avcı olduğu anlaşılan bir insanı, süslü ‘T’ harfinden yapılmış darağacına asan iki tavşan görülür.


Categories
Siyaset

Aime Cesaire

Aime Cesaire (1913-2008), post-kolonyal eleştirinin öncülerindendir. Sömürgecilere ve Avrupa-merkezli düşünceye meydan okur. Olaylara Batı’nın gözünden değil, farklı bir açıdan da bakılabileceğini gösterir. Cesaire’nin fikirlerini anlamak için “Söylev” adlı ünlü metnine bakmak faydalı olacaktır ki kendisinin sözleri sömürgeciliğin karanlık iç yüzünü göstermesi açısından bir referans niteliğini taşımaktadır.


Categories
Tarih

Paris’in Lağımları

Paris’in kanalizasyonlarının tarihi 1370’li yıllara kadar uzanır. Farklı dönemlerde bu kanalizasyon sistemine eklemeler yapılmış ancak 18.yüzyılın sonuna gelindiğinde ıslah edilmesi gereken bir canavara dönüşmüştür. Victor Hugo, Sefiller adlı romanında bu yeri “dipsiz lağım” olarak tarif eder. Çok sevdiği Paris, bir bakıma “lağımların Paris’i”dir (s.613)


Categories
Tarih

II.Joseph Reformlarına Örnek: Ekonomik Tabut

Kutsal Roma İmparatoru II. Joseph (1741-1790), Aydınlanmacı Mutlakiyetçi olarak tarif edilebilecek bir hükümdardır. Aydınlanmacı krallar, Aydınlanma çağının fikirlerinden etkilenmişler, akılcılığı benimsemişlerdir. II.Joseph da bu hükümdarlardan biridir. Hükümdarlığı süresince kilisenin gücünü azaltmak, köylülüğü feodal yüklerden kurtarmak, ticaret ve bilgi üzerindeki kısıtlamaları kaldırmak için çalışır. Bu görüşleri doğrultusunda ülkesini laikleştirmeye, liberalleştirmeye ve modernleştirmeye yönelik bazı reformlar yapar. Bu reformlardan en ilginç olanı belki de tabutlarla ilgilidir.

Categories
Tarih

Victor Hugo’nun Paris’i

Victor Hugo (1802-1885), Fransız edebiyatının belki de en önemli ismidir. Fransa’nın en çalkantılı yıllarında yaşamış ve yazdığı eserlerle bu karmaşık döneme ışık tutmuş bir düşünürdür kendisi… En bilindik eseri olan Sefiller’de Napolyon sonrası Fransız toplumundaki bölünmeyi irdeler. Cumhuriyetçiler ve Kralcılar… Bonapartçılar ve Bourboncular… Zenginler ve fakirler… Soylular ve burjuvalar… Toplumdaki bu bölünmeler nelere mal olur? Fransız halkı tekrar nasıl bütünleşebilir? Bugün de yaşanan benzer sorunlara, Hugo’nun nasıl cevaplar bulduğunu irdeleyerek okuyabilirsiniz kitabı…


Categories
Güncel

“Özgür” Gençlik ve Kapitalizm

“Ben özgürüm”, “bana karışma”, “bu benim hayatım”, “toplum hoşlanmıyor diye, kendimi değiştiremem”, “istediğimi yaparım” gibi sözler size tanıdık geldi mi? Eğer yakınlarınızda bir ergen varsa mutlaka duymuşsunuzdur😊