
Adrian Forty nin “Objects of Desire” adlı 1986 yılında yayımlanan kitabı, “ev işi” kavramındaki anlam dönüşümüne ışık tutuyor. Kavramın; hizmetçiler, sınıfsal mücadele, teknolojik gelişmeler, reklamlar gibi olgularla yakın ilişkisine değiniyor.
Makaleler ve Araştırma Yazıları

Adrian Forty nin “Objects of Desire” adlı 1986 yılında yayımlanan kitabı, “ev işi” kavramındaki anlam dönüşümüne ışık tutuyor. Kavramın; hizmetçiler, sınıfsal mücadele, teknolojik gelişmeler, reklamlar gibi olgularla yakın ilişkisine değiniyor.

Beylikler Dönemi mimarisi, Türk mimari gelişiminin tespit edilmesi bakımından oldukça önemli… Ancak Beylikler döneminden günümüze az sayıda eser kaldığını belirtmek gerekir. Bu eserlerden bazılarını, Ankara Etnografya Müzesi’nde görebilirsiniz.

Zlatyu Boyadzhiev (1903-1976), Bulgaristan’ın en önemli ressamlarından… Bugün Plovdiv olarak bilinen Filibe şehri ile ilgili resimleri meşhurdur.

Ahmet Yaşar Ocak Hoca’nın 1989 yılında yayınladığı Türk Folklorunda Kesik Baş adlı kitabında, bugün gezdiğimiz tarihi mekanları anlamamızı sağlayacak bir çok ipucu sunulur. Örneğin, “Bu türbe neden buraya yapılmış?” “Burada neden kuyu var?” gibi soruların cevaplarının ardında bir efsane yatıyor olabilir. Bu minvalde, Ahmet Yaşar Ocak Hoca’nın bahsi geçen kitabından birkaç sayfayı hiç bölmeden yayınlamak istiyorum. İyi okumalar.

Jean-Martin Charcot adlı Fransız doktorun, histeri krizindeki kadınları sergilemesinden bahsedelim bu yazıda… Yukarıda Andre Brouillet tarafından yapılmış bir resim görüyorsunuz. Resimde, Paris’teki Pitié-Salpêtrière Hastanesi’nde klinik bir konferansta histeri nöbeti geçiren bir kadını sergileyen Fransız nörolog Jean-Martin Charcot (1825-1893) tasvir ediliyor.

Paris Morgu’nun 19. yüzyılda Paris’in en popüler turistik yerlerinden biri olduğunu biliyor muydunuz?

Doğu ve Batı’nın sanatsal anlayışındaki farklılıklardan yararlanmak yerine, bugün Batı sanatının daha üstün olduğu düşüncesinin hakimiyeti söz konusu… Tabi bu duruma, Batı’nın maddi üstünlüğünün, Oryantalist tavırlarının, sömürgeci geçmişinin etkisi büyük… Doğu’nun Batı’ya olan hayranlığı da eklendiğinde, Batı sanatının daha üstün görülmesine ve sanat okullarında ağırlıklı olarak Batı sanatının anlatılmasına şaşmamak gerekir. Oysaki sanatsal anlayışların çeşitliliğine odaklanmak ve her birinden istifade etmenin yollarına aramak gerekir.

17. ve 18. yüzyıllarda Avrupalı zengin ailelerdeki genç erkeklerin, Avrupa ülkelerinde bir “kültürel keşif yolculuğu”na çıkması adet olmuştur. Bu adet, klasik fikirlerin, sanatın, Avrupalılık fikrinin ve Avrupalı ortak kültürün oluşturulmasına büyük katkıda bulunmuştur. Bir çeşit “kültür turizmi” olarak da görülebilecek bu geziler, Avrupa’nın pek çok yerinde aynı bestelerin, sanat eserlerinin, kitapların, mimarinin ve fikirlerin yayılarak, ortak bir Avrupalı anlayışının filizlenmesine zemin hazırlamıştır.

1609’da Hollanda, kuzey ve güney olarak ikiye ayrılır. Güney tarafı Katolik ve kuzey tarafı ise Protestan’dır. Güney Hollanda, Katolik olduğu için İtalya’daki gibi dini temaların egemen olduğu Barok tarzı eserlere yönelmiştir.

Bu yazıda, Osmanlı Kitap Sanatında Doğal Çiçekler adlı Yıldız Demiriz’e ait bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Kitap, Osmanlı bezeme sanatı konusunda bilgi verirken, Doğu-Batı sanatları arasındaki farklılıkların kavranmasında da yardımcı oluyor. Zira sanatı sadece Batılı kavramlarla düşünmek, hayallerimizi sınırladığı gibi aynı zamanda Doğu sanatını da anlamamızı ve takdir etmemizi güçleştiriyor.