
18. yüzyıl İngiltere’sinde ortaya çıkan The Newgate Calendar, yalnızca bir suç kroniği olarak değil, aynı zamanda dönemin ceza anlayışının, ahlaki söyleminin ve popüler kültürünün yansıması olarak dikkat çeker. Bu yazıda, Newgate Calendar’ın tarihsel bağlamını, popüler kültürdeki etkisini ve edebi gelenek üzerindeki yansımalarını inceleyerek, suçun hem caydırıcı hem de cazip bir anlatıya dönüştürülmesine göz atalım.
18. yüzyılın sonlarından itibaren İngiltere’de suçlulara dair hikâyeler, halk arasında yoğun ilgi görmeye başlamıştır. Bu ilginin en yaygın ve etkili örneklerinden biri The Newgate Calendar olarak bilinen suç anlatıları derlemesidir. Kitap, Londra’daki Newgate Hapishanesi’nde tutulan ve çoğunlukla idam edilen suçluların hikâyelerini içerir. Başlangıçta ibretlik birer vaka olarak sunulan bu anlatılar, zamanla birer eğlence ve merak nesnesine dönüşmüş, suçun hem romantize edilmesine hem de kitle kültürünün bir parçası haline gelmesine önayak olmuştur.
The Newgate Calendar, ilk olarak 1770’li yıllarda gazete ekleri ve broşürler şeklinde yayımlanmaya başlanmış, daha sonra 5 ciltlik bir kitap serisine dönüşmüştür. Gerçek mahkeme kayıtlarına dayanan bu hikâyeler, halkın suçluların yaşam öykülerine karşı duyduğu ilgiyi karşılamakla kalmamış, aynı zamanda dönemin ahlaki normlarını pekiştiren birer vaaz metnine dönüşmüştür.
Kitabın yayınlandığı dönem, İngiltere’de ceza hukukunun çok sert olduğu, idam cezalarının yaygın olarak uygulandığı bir zamana denk gelmektedir. Kamuya açık infazlar, bu dönemde, toplumsal düzenin sağlanmasında önemli bir araç olarak görülüyordu.
Her ne kadar The Newgate Calendar’ın temel amacı suçun kötü sonuçlarını göstermek ve halkı ibret almaya teşvik etmek olsa da hikâyelerin anlatım biçimi, suçluların yaşamını merak uyandıran, hatta zaman zaman kahramanlaştıran bir yapıya büründürmüştür. Hikâyelerin sonunda genellikle ahlaki ders içeren pasajlar bulunsa da, metinlerin dramatik yapısı okuyuculara hem bir tür eğlence hem de gerilim sunar.
Newgate Calendar, yalnızca bir suç kroniği olarak değil, aynı zamanda 19. yüzyılda ortaya çıkan Newgate Romanı türünün de öncüsüdür. Bu tür, suçluların psikolojik ve sosyal yönlerini irdeleyen romanları kapsar. Edward Bulwer-Lytton, Harrison Ainsworth ve Charles Dickens gibi yazarlar bu gelenekten etkilenmiştir.
Ancak özellikle Dickens, daha sonraki dönemlerde bu türün suçu yücelttiğini ve toplumun alt sınıfları için kötü bir rol model oluşturduğunu savunarak türü eleştirmiştir ki Oliver Twist romanı bu eleştirilerin izlerini taşır.
The Newgate Calendar, yalnızca bireysel suçların değil, aynı zamanda sistematik adaletsizliklerin, sınıf ayrımlarının ve yoksulluğun da üstü örtük birer anlatımıdır. Dönemin mahkemeleri genellikle alt sınıf bireyleri sert cezalarla yargılamıştır. Bu metinler, bir yandan bu adalet sistemini yeniden üretirken, diğer yandan suçun arkasındaki toplumsal nedenlere dolaylı olarak dikkat çeker.
Michel Foucault’nun Disiplin ve Ceza adlı eserinde ortaya koyduğu “gözetim toplumu” ve “normalleştirme” süreçleri açısından bakıldığında, Newgate Calendar gibi metinler iktidarın dilini yeniden üretmekte ve disiplin mekanizmalarının meşrulaştırılmasına hizmet etmektedir.
Kitaptaki bazı hikayelere göz atalım.
Jack Sheppard, 1702 yılında Londra’da doğmuş ve yoksul bir ailenin çocuğu olarak büyümüştür. Genç yaşta marangoz çırağı olmuş ama kısa sürede suça bulaşmıştır. Hırsızlıkla başlayan suç kariyeri onu Londra’nın yeraltı dünyasında ün kazandırmıştır.
Ancak onu ünlü yapan şey, suçlarının vahameti değil, Newgate Hapishanesi’nden tam dört kez kaçmayı başarmasıdır. Bu kaçışlar yalnızca zekice planlanmış değil, aynı zamanda neredeyse mucizevidir:
- İlk Kaçış: Ahşap yatak çerçevesini sökerek zincirlerini kırar.
- İkinci Kaçış: Hücredeki demir parmaklıkları kesip çatıdan kaçar.
- Üçüncü Kaçış: Kadın kılığına girerek gardiyanları kandırır.
- Dördüncü (ve son) Kaçış Teşebbüsü: En sonunda Londra Kulesi gibi güvenli bir yere nakledilir ve bu kez kaçması mümkün olmaz.
1724’te tekrar yakalanır ve bu sefer kamuya açık bir şekilde Tyburn’de idam edilir. İdamı büyük bir halk gösterisine dönüşür; kalabalıklar onu görmek için sokaklara dökülür.
Jack Sheppard, dönemin halkı tarafından bir anti-kahraman, hatta bir tür Robin Hood figürü gibi görülmüştür.
O dönemde yoksulluk içinde yaşayan alt sınıflar için Sheppard, “sisteme karşı duran cesur bir adam” olarak algılanmış, iktidara karşı bireyin direnişini simgelemiştir.
Ancak The Newgate Calendar metni, hikâyenin sonunda ibretlik bir ahlaki ders verir: “İtaatsizlik ve suç, kaçınılmaz olarak felaketle sonuçlanır.”
Bir başka hikaye, Elizabeth Brownrigg’e aittir. Bu hikâye The Newgate Calendar’da, “ahlak kisvesi altında gizlenen zalimlik” temasıyla anlatılır.
Kadınların “doğal şefkatli” olduğu inancı tersyüz edilir, metin okuyucuya “görünen masumiyete aldanma” mesajı verir.
Bu hikâye dönemin kadın suçluluğu ve ev içi şiddet anlayışını da gözler önüne serer. Aynı zamanda halkta derin bir infial yaratmıştır.
Elizabeth Brownrigg, 18. yüzyıl Londra’sında bir ebenin eşi olarak orta sınıfa ait, dindar ve saygın biri olarak tanınan bir kadındı. Görünürde yardımseverdi ve Londra yetimhanelerinden kız çocuklarını hizmetçi olarak yanına alırdı. Ancak evinin kapıları kapandığında korkunç bir gerçek ortaya çıkardı.
Brownrigg, yanına aldığı kız çocuklarına sistematik olarak işkence uyguluyordu. Onları aç bırakıyor, kırbaçlıyor, yaralı halde bodruma kilitliyordu. Bu durum, bir hizmetçi olan Mary Clifford’un kaçmasıyla ortaya çıktı. Mary, hastaneye sığındı ve yaraları doktorları bile dehşete düşürdü. Mahkemeye çıkarılan Brownrigg, suçlu bulundu ve 1767 yılında halka açık şekilde idam edildi.
Kısacası, The Newgate Calendar, suçun hem korkutucu hem de çekici bir şekilde anlatıldığı, dönemin sosyal yapısının, ahlaki kaygılarının ve kültürel üretiminin bir yansımasıdır. Edebiyattan sosyolojiye, tarih yazımından medya kültürüne kadar pek çok alanda etkisi süren bu metin, modern suç anlatılarının ve polisiye türünün de temel taşlarından biri olarak değerlendirilebilir. Aynı zamanda, “suçun hikâyeye dönüşmesi” sürecinin erken örneklerinden biri olarak, toplumsal hafızada suçun nasıl yer ettiğini gösteren güçlü bir kaynaktır.
Kaynak
Linebaugh, P. (1992). The London Hanged: Crime and Civil Society in the Eighteenth Century. Verso Books.
McGowen, R. (1994). “The Body and Punishment in Eighteenth-Century England.” Journal of Modern History, 66(1), 70–101.
Rawlings, P. (1992). Crime and Power: A History of Criminal Justice 1688–1991. Longman.
On the Book “The Newgate Calendar”
Dr. Humeyra Turedi
Emerging in 18th-century England, The Newgate Calendar stands out not only as a crime chronicle, but also as a reflection of the period’s penal philosophy, moral discourse, and popular culture. In this article, we will explore the historical context of The Newgate Calendar, its impact on popular culture, and its influence on literary tradition, shedding light on how crime was transformed into both a deterrent and a seductive narrative.
From the late 18th century onward, stories about criminals in England began to draw considerable attention from the public. One of the most widespread and influential examples of this interest was The Newgate Calendar, a collection of crime narratives. The book recounts the lives of criminals imprisoned (and mostly executed) in London’s Newgate Prison. Initially intended as cautionary tales, these stories gradually turned into objects of curiosity and entertainment, contributing to the romanticization of crime and its integration into mass culture.
Originally published as newspaper supplements and pamphlets in the 1770s, The Newgate Calendar later evolved into a five-volume book series. Based on real court records, the stories not only satisfied the public’s interest in the lives of criminals, but also functioned as moral sermons reinforcing the dominant ethical norms of the time.
The period during which the book was published coincided with an era of harsh criminal law in England, when capital punishment was frequently enforced. Public executions were seen as vital tools for maintaining social order.
Although The Newgate Calendar ostensibly aimed to highlight the dire consequences of crime and urge the public to take heed, its narrative style often rendered the lives of criminals intriguing, even heroic. While the stories typically concluded with moral lessons, their dramatic structure offered readers both entertainment and suspense.
The Newgate Calendar was not just a record of crime; it also served as a precursor to the Newgate novel genre that flourished in the 19th century. These novels explored the psychological and social dimensions of criminal figures. Writers such as Edward Bulwer-Lytton, Harrison Ainsworth, and Charles Dickens were all influenced by this tradition.
However, Dickens later criticized the genre for glorifying crime and providing negative role models, particularly for the lower classes — a critique reflected in his novel Oliver Twist.
The Newgate Calendar also implicitly revealed systemic injustices, class divisions, and poverty. The courts of the time often imposed severe sentences on members of the lower classes. Thus, while the text reproduced the logic of the justice system, it also indirectly highlighted the social causes underlying crime.
Viewed through the lens of Michel Foucault’s Discipline and Punish, with its concepts of surveillance society and normalization, texts like The Newgate Calendar can be understood as vehicles for reproducing the language of power and legitimizing disciplinary mechanisms.
Let’s look at some of the book’s notable stories:
Jack Sheppard, born in 1702 in London, grew up in a poor family and started out as a carpenter’s apprentice. However, he soon turned to crime and gained notoriety in London’s underworld. What made him famous was not the severity of his crimes, but his ability to escape from Newgate Prison — not once, but four times. These escapes were not only cleverly executed, but almost miraculous:
- First escape: He broke his chains using parts of a wooden bed frame.
- Second escape: He cut through iron bars and escaped from the roof.
- Third escape: He disguised himself as a woman to trick the guards.
- Fourth (and final) attempt: He was transferred to the heavily guarded Tower of London, where escape became impossible.
In 1724, he was captured again and publicly executed at Tyburn. His hanging turned into a public spectacle that drew massive crowds.
For the lower classes, Sheppard came to symbolize a bold figure who resisted the system — a kind of Robin Hood. He was viewed as an anti-hero, embodying individual defiance against state power.
Still, The Newgate Calendar concludes his tale with a moral lesson:
“Disobedience and crime inevitably end in disaster.”
Another striking story is that of Elizabeth Brownrigg, told under the theme of “cruelty hidden beneath the guise of morality.”
The text subverts the idea of women’s “natural compassion,” warning readers not to be deceived by appearances.
This tale also exposes contemporary views on female criminality and domestic violence, and it caused a public outcry at the time.
Brownrigg, the wife of a midwife in 18th-century London, belonged to the respectable middle class and was known as a religious and seemingly charitable woman. She would take in orphan girls from London’s institutions as domestic servants. However, behind closed doors, she subjected them to horrific abuse — starving, whipping, and imprisoning them while wounded.
The truth came to light when one of her servants, Mary Clifford, escaped and sought help at a hospital. Her injuries shocked even the doctors. Brownrigg was tried, found guilty, and publicly executed in 1767.
In conclusion, The Newgate Calendar is a powerful text that reflects how crime was portrayed as both terrifying and fascinating, revealing the moral anxieties, social structures, and cultural production of its time. It has influenced fields ranging from literature and sociology to historiography and media studies, and remains one of the foundational texts of modern crime storytelling. As an early example of how crime becomes narrative, it demonstrates how collective memory accommodates the spectacle of crime.
References
- Linebaugh, P. (1992). The London Hanged: Crime and Civil Society in the Eighteenth Century. Verso Books.
- McGowen, R. (1994). “The Body and Punishment in Eighteenth-Century England.” Journal of Modern History, 66(1), 70–101.
- Rawlings, P. (1992). Crime and Power: A History of Criminal Justice 1688–1991. Longman.