Kategoriler
Siyaset

Batı’ya Karşı Gelen Düşünür: Ranajit Guha

Birçok ülkenin tarihi, Batılı tarihçiler tarafından yok sayılır. İncelemeye bile layık görülmez. Bu anlayışa karşı çıkan önemli bir düşünürden bahsetmek istiyorum: Ranajit Guha.

Kategoriler
Siyaset

Bitmeyen Modernizm

Rönesans, Reform, Aydınlanma çağı, Fransız İhtilali, Sanayileşme gibi birçok önemli olay, Batı Avrupa’da modernizm denilen akımın ortaya çıkmasına zemin hazırlar. Avrupa’nın kendi yaşadığı bu tarihsel süreç sonucunda ortaya çıkan modernizmin, dünyanın diğer topluluklarında iğreti durması kaçınılmazdır. Zira modernizm, içinden çıktığı toplumun izlerini taşımaktadır.

Kategoriler
Siyaset

İçselleştirilmiş Damga Örneği: Araplar

Suriye’de iç savaş başladıktan sonra, ülkemize sığınan 3 milyon Suriyeli, tüm şehirlerde görünür hale gelir. “Görünürlük” kelimesine burada dikkat çekmek istiyorum. Çünkü ne kadar çok görünürlerse, o kadar çok nefret oklarını üzerlerine çektiler. Herkesin “görmeye” başladığı Suriyeliler için bir kısım Türkler tarafından şu sözler sarf edilmeye başlandı: “bıktık bunlardan”, “her yer Araplarla doldu”, “ülke Araplara kaldı”, “bunları da mı besleyeceğiz”, “ülke Arabistan’a döndü”.

Kategoriler
Siyaset

Veba Günlükleri-V

1665 yılında başlayan ve yaklaşık iki yıl süren Londra’daki veba salgını, Daniel Defoe’nun söylediğine göre birden bire sona erer. Daniel Defoe şöyle der: “Ne yeni bir ilaç, ne yeni bir tedavi yöntemi bulunmuş, ne de hekim veya cerrahların ameliyatlardan edindiği herhangi bir tecrübe işe yaramıştı”. Defoe, hastalığın nasıl bittiği konusunda daha detaylı bilgi vermez. Ancak, hastalığın insanlara Tanrı’nın bir cezası olarak gönderildiğini ve sonrasında Tanrı tarafından sona erdirildiğini vurgular.

Kategoriler
Siyaset

Veba Günlükleri-IV

Daniel Defoe, 1665’te Londra’da yaşanan veba salgınını anlattığı “Veba Günlükleri” adlı kitabında, vebadan ölenleri taşıyan John Hayward adında bir kişiden bahseder. Hayward, veba geçtikten sonra 20 yıl daha yaşamıştır. Defoe’nun anlattığına göre John Hayward ağzında sarımsak ile sedefotu tutmak ve tütün dışında vebaya karşı hiçbir koruyucu yöntem kullanmamıştı. Karısı önlem olarak başını sirkeyle yıkıyor, başlığını da her zaman sirke serperek nemli tutuyor ve ağzını sirkeye batırılmış bir mendille örtüyordu. (Anlatılan doğru mu bilinmez ancak sirke ve sarımsağın hastalıklardan koruyucu özelliğine bugün de dikkat çekildiğine görüyoruz.)

Kategoriler
Siyaset

Veba Günlükleri-II

Daniel Defoe’nun 1665 yılında Londra’da yaşanan veba salgınını anlatan kitabına göz atmaya devam ediyoruz. Defoe’nun anlattığına göre Temmuz 1665’te salgın ile ilgili Belediye Başkanı ve Meclis Üyeleri tarafından hazırlanan ve yayınlanan bazı emirler vardır. Bu emirlere göre;

Kategoriler
Siyaset

İkbal: Şikayet ve Cevap

Muhammed İkbal, İslam dünyasında yetişen önemli düşünürlerdendir. 1877’de doğmuş ve 1938’de vefat etmiştir. Felsefe alanında doktorasını Münih Üniversitesi’nden almış, Cambridge Üniversitesi’nde aynı alanda profesör olarak görev yapmıştır.

Kategoriler
Siyaset

Özgürlük ve Sürgün Arasında: Veba Günlükleri-I

Daniel Defoe’nun, Veba Günlükleri (A Journal of the Plague Year) adlı kitabı 1722 yılında yayınlanır. Kitabında 1655 yılında Londra’daki veba salgınını anlatır. Bu kitabı yazarken, veba salgınını yaşayan amcasının anlattıklarının etkili oluğu düşünülür. Ben bu makalemde, bahsi geçen kitabın bazı ilginç noktalarını sizinle paylaşmak istiyorum. Özellikle yaşadığımız Covid-19 salgını nedeniyle, 17.yüzyılda yaşanmış bir salgına daha fazla ilgi duyacağımız kanaatindeyim. Ayrıca iki salgında da toplumların yaşadıkları benzer durumları gördükçe şaşıracağınıza eminim.

Kategoriler
Eğitim Siyaset

“Yurt Dışındaki Alman Bilim Adamları Yardım Cemiyeti” Üzerine

Almanya’da 1933 yılında Nasyonel Sosyalistler devri başlayınca bazı öğretim üyeleri çalıştıkları üniversitelerde zorluk yaşamaya başlar. Yaşadıkları zorlukların nedeni Yahudi olmaları ya da muhalif kanatta yer almalarıdır. Çoğu iltica etmeye çalışır, yurt dışına çıkar. Bu konuya kitabında değinen Horst Widmann, Zürih’te ufak bir Akademik Mülteciler kolonisinin kurulduğundan bahseder. Burada ne yapacaklarını bilemeyen öğretim üyeleri, örgütlenmeleri gerektiğini düşünürler. Tıp doktoru Philipp Schwartz önderliğinde, bir danışma bürosu kurulur. Önceleri bütün işlerini küçük bir odada gerçekleştiren büro, kısa zamanda yardımseverler sayesinde yeterli bina ve paraya sahip olur. Rockefeller tarafından da bu cemiyete yardım yapıldığına dair küçük bir dipnota yer veren Widmann, bu konuda detaylı açıklama yapmaz.