Her okulun bir örtük müfredatı, hatta örtük müfredatları vardır. Okulda, idarenin, öğretmenlerin ve öğrencilerin kendi içlerinde birer örtük müfredatı olduğu gibi bu örtük müfredatlar diğer örtük müfredatlarla hem etkileşim hem de mücadele içindedir. Dolayısıyla okullardaki örtük müfredatlar, farklı açılardan incelenebilir. İktidarın okullarda uygulanmasını istediği örtük müfredat, idarenin uyguladığı örtük müfredat, öğretmenlerin sınıfta uyguladığı örtük müfredat, öğrencilerin okulda sosyalleşirken karşılaştığı örtük müfredat gibi alanlara odaklanarak, farklı açılardan konuyu incelemek mümkündür.
Kategori: Eğitim
Babamdan Giresun/Ortacami yerel dili (1945)
Sevgili babam, 1945 yılında doğmuş. Ortaokula kadar Giresun’un Tirebolu ilçesindeki Ortacami köyünde yaşamış. Sonra Trabzon’a yatılı okumaya gitmiş. Oradan İstanbul’a gelmiş, bir yıl hukuk okumuş ancak bu bölümün kendisine uygun olmadığına karar vermiş. Sonrasında İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü’nü tercih etmiş ve İşletme alanında da yüksek lisansını tamamlamış.
Almanya’da 1933 yılında Nasyonel Sosyalistler devri başlayınca bazı öğretim üyeleri çalıştıkları üniversitelerde zorluk yaşamaya başlar. Yaşadıkları zorlukların nedeni Yahudi olmaları ya da muhalif kanatta yer almalarıdır. Çoğu iltica etmeye çalışır, yurt dışına çıkar. Bu konuya kitabında değinen Horst Widmann, Zürih’te ufak bir Akademik Mülteciler kolonisinin kurulduğundan bahseder. Burada ne yapacaklarını bilemeyen öğretim üyeleri, örgütlenmeleri gerektiğini düşünürler. Tıp doktoru Philipp Schwartz önderliğinde, bir danışma bürosu kurulur. Önceleri bütün işlerini küçük bir odada gerçekleştiren büro, kısa zamanda yardımseverler sayesinde yeterli bina ve paraya sahip olur. Rockefeller tarafından da bu cemiyete yardım yapıldığına dair küçük bir dipnota yer veren Widmann, bu konuda detaylı açıklama yapmaz.
Medreselere yapılan haksızlık!
Eğitim, sosyal yaşamdan ve dünyadaki gelişmelerden bağımsız bir olgu değildir. Dolayısıyla herhangi bir ülkenin geçmişteki eğitim sistemini değerlendirilirken, sistemi bugünkü değil o günkü şartlara bakarak değerlendirmek gerekir. Bu mantık çerçevesinde, Osmanlı dönemindeki eğitim değerlendirilirken, o günün şartları dikkate alınmalıdır.
Robert Kolej’e Giden Yol
1 Mayıs 1860’ta American Board ile olan doğrudan ilişkisi sona eren Cyrus Hamlin, Robert Kolej’ini kurma faaliyetlerine yoğunlaşır. Artık kendisini “eskisine kıyasla daha çok misyoner görüyor”dur çünkü artık İmparatorluktaki bütün ırklar için çalışacaktır (s.366).
Yabancı Okullar ve Örtük Müfredat
Mustafa Namık, 24 Temmuz 1929 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde kaleme aldığı yazısında “bir ecnebi mektebi”nin Vatandaşlık Bilgisi sınavında bulunduğunu yazar. Mektebin adını vermez. Ancak “Boğaziçinde mektebin bulunduğu hakim tepeden aşağıya inerken” ifadesini kullanınca, söz ettiği okulun Robert College olduğunu ima etmiş olur. Okuldaki iki sınıfın Vatan Bilgisi sınavının sonuçlarından hayal kırıklığına uğramıştır.
“Dil Emperyalizmi”ni Tanımak-II
Robert Phillipson’un Linguistic Imperialism adlı kitabından yola çıkılırsa, bir ülkede dil emperyalizmi olup olmadığını anlamanın en önemli göstergeleri şu şekilde sıralanabilir: