Kategoriler
Damga Siyaseti

AB ve Damga Siyaseti

Türkiye’nin 1959 yılındaki başvurusuyla başlayan AB macerası… Türkiye, 1987 yılında tam üyelik başvurusunu yapar. 1999 Helsinki görüşmelerinde aday ülke olarak kabul edilir. Tam üyelik müzakereleri ise ancak 2005 yılında başlayabilmiştir. Türkiye, 2002-2004 yılları arasında 8 Uyum Paketi, 2001 ve 2004 yıllarında da 2 Anayasa Paketi’ni uygulamaya koyar. Ancak,  2006-2010 yılları arasında 13 fasıl müzakereye açılırken, 2010-2013 yılları arasında ise sadece 1 fasıl müzakereye açılır.  Birçok faslın açılmasına Fransa, Güney Kıbrıs ya da Yunanistan gibi ülkeler mani olmaktadır. 2016 yılına gelindiğinde toplamda 16 fasıl müzakereye açılmış olsa da üyelerin siyasal engellemelerine takılan birçok fasıl açılmayı beklemektedir.

Kategoriler
Siyaset

İsmet Paşa’nın Tatili

18-19 Temmuz 1929 tarihinde Ankara’da büyük bir yangın yaşanır. Bu yangın neticesinde yaklaşık 500 dükkân ve 100 ev yanmıştır. Yangın, Tahtakale’de Hafız Rıza Bey’in kereste deposunda çıkar. O esnada şiddetli bir rüzgâr estiği için yangın hemen yayılır. Yangını söndürmeye çalışan asker ve itfaiye bölüğünün yaklaşık 2000 kişi olduğu Cumhuriyet gazetesinde yazmaktadır. Yangın, yaklaşık 8 saat kadar sürmüştür. Yangında zarar gören 130 ailenin 120’si bağ evlerine, kalanı da Zincirli Camii’ne yerleştirilir.

Kategoriler
Siyaset

Avrupa, Dünya’yı Nasıl Fethetti?

Avrupa, nasıl oldu da tüm dünya üzerinde egemenlik kurabildi? Bugün, ABD en güçlü devlet olsa da, ABD’yi kuran kaynağın Avrupa olduğu unutulmamalı! Avrupa, dünyadaki karasal yüzeylerin sadece yüzde 8’ini oluşturduğu halde, dünyanın büyük bölümünü nasıl sömürgeleştirebildi? Bu gücü nasıl elde etti?

Kategoriler
Sanat

Darwinizmin Sanata Etkileri

Gabriel von Max (1840-1915), antropolojiye ilgi duyan bir sanatçıdır. Yaşadığı dönemde Charles Darwin’in (1809-1882) Türlerin Kökeni (1859) adlı kitabı üzerinde tartışmalar vardır. Bu tablo da Alman bilim camiasında devam eden bu tartışmaların bir göstergesi niteliğindedir.

Kategoriler
Damga Siyaseti

Türkler neden damgalanıyor?

Türklerin yüzyıllardır, barbar, tembel, geri, kirli, medeniyetsiz gibi etiketlerle damgalandıkları malum… Peki neden kaynaklanıyor bu damgalamalar? Bu sorunun teb bir cevabı yok aslında… Farklı araştırmaların, farklı sonuçlar ortaya çıkardığını görüyoruz. Örneğin, Özlem Kumrular, olumsuz Türk imgesinin oluşmasında yarı sorumluluğu Avrupa’ya yüklerken, sorumluluğun diğer yarısını ise Osmanlı Devleti’ne yüklemiştir. Ona göre “Türkün kötü imgesinin yaratıcısı Avrupadır”, ancak Türkler de bu söylemin oluşmasına çanak tutmuştur  (Kumrular, 2011: 7). Çünkü Osmanlı Devleti, fetih politikası gereği “bilinçli ve sistematik bir çalışmanın ürünü” olarak kendisi hakkındaki bu olumsuz imajın oluşmasına yardımcı olmuştur. Kumrular’ın araştırma sonuçları, bu fetih politikasının üç bileşenini şu şekilde adlandırmıştır: “vahşet, kibir, görkem”.

Kategoriler
Siyaset

İlk Örgütlü Eylem: Kaptan Swing Hareketi (1830)

Kaptan Swing deyince aklınıza bir çizgi kahraman mı geliyor? İtalya’da 1966 yılında yayınlanan bir çizgi kahraman… Hatta bu kahramanın 1971’de Yeşilçam filmi de çekilir. Ama benim burada anlatacağım Captain Swing, başka bir Swing…

Kategoriler
Damga Siyaseti

Daniel Defoe’nun Teşhiri

Teşhir cezasının amacı suçluyu utandırmak, rezil etmek ve topluma göz dağı vermektir. Peki, teşhir cezası her zaman bu amaçlarına ulaşabilir mi? Bazen toplum, mahkemenin vermiş olduğu teşhir kararına beklenenin tam tersi bir tepkiyle cevap verebilir.

Kategoriler
Siyaset

Darülfünun’dan İstanbul Üniversitesi’ne

İstanbul Darülfünun’dan İstanbul Üniversitesi’ne geçiş sürecinin ardındaki düşünsel evrim, Ernst Hirsch’in anılarında anlatılır. Ernst Hirsch (1902-1985), Türkiye’ye göçen Alman asıllı Yahudi bilim insanlarından biridir. 1933 yılında geldiği Türkiye’de 20 yıl kalır. Türkçeyi öğrenir ve derslerini Türkçe vermeye başlar. Türkçe kitaplar yazar. Hukuk profesörü olan Hirsch, Türkiye’de sevilir ve kendisi de Türkiye’den “ikinci vatanım” olarak bahseder.

Kategoriler
Dil Siyaset

Dil Reformu Sıkıntılarına Bir Örnek: Mülteci Alman Bilim İnsanları

Almanya’da yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle 1933 yılında Türkiye’ye gelen Alman bilim insanlarıyla imzalanan sözleşmeye bir dil şartı koyulmuştur. Nedir bu dil şartı? Şart, bu bilim insanlarının Türkiye’ye geldikten 3 yıl sonra Türkçe ders vermelerini zorunlu kılmaktadır. Bu mülteci bilim insanlarından biri olan Ernst Hirsch anılarında, şartın zorluğundan bahsetmektedir. Önce, Osmanlı döneminde sayısız yabancı uzman çalıştırıldığını ancak böyle bir şartın konulmadığından bahseder. Ancak Hirsch, bu maddeyi anlayışla da karşılamaktadır “sonuçta” der “ dil doğal bir anlaşma aracıdır. Ve dil olmaksızın öğretmek ve öğrenmek de neredeyse mümkün değildir”.

Kategoriler
Damga Siyaseti

Bilindik bir Damga: Türklerde “Keyif Yapma” Alışkanlığı!

Fritz Neumark’ın (1900-1991) Boğaziçi’ne Sığınanlar kitabını okuyordum… Kendisi 1933-1954 yılları arasında Türkiye’de yaşamış. Nazi döneminde Almanya’daki baskılardan kaçarak Türkiye’ye gelen bilim insanlarından…İstanbul Üniversitesi’nde İktisat ve Maliye Kürsüsü’nün başında yıllarını geçirmiş. Kitabında anılarına ve düşüncelerine yer veriyor. Kitapta dikkatimi çeken, Türklerin “keyif yapma” alışkanlığından bahsetmesi…Yazdığına göre Türklerdeki keyif yapma alışkanlığı erkeklerde kadınlara oranda daha fazla imiş. Şöyle diyor: