Kategoriler
Damga Siyaseti

Daniel Defoe’nun Teşhiri

Teşhir cezasının amacı suçluyu utandırmak, rezil etmek ve topluma göz dağı vermektir. Peki, teşhir cezası her zaman bu amaçlarına ulaşabilir mi? Bazen toplum, mahkemenin vermiş olduğu teşhir kararına beklenenin tam tersi bir tepkiyle cevap verebilir.

Teşhir cezasının amacı suçluyu utandırmak, rezil etmek ve topluma göz dağı vermektir. Peki, teşhir cezası her zaman bu amaçlarına ulaşabilir mi? Bazen toplum, mahkemenin vermiş olduğu teşhir kararına beklenenin tam tersi bir tepkiyle cevap verebilir.


Bu duruma örnek olarak Daniel Defoe’yu (1660-1731) verebiliriz. Defoe’yu Robinson Cruso (1719) kitabından tanıyoruz. Sadece bu kitabıyla değil, başka eserleriyle de tanınır. Üretken bir kişiliktir. Yazarlığı dışında gazetecilik yapmış, ticaretle uğraşmıştır. Kral 3.William için casusluk yaptığı da söylenir. Büyük Londra Yangını ve Büyük Veba, yaşadığı dönemde gerçekleşir. Vebayla ilgili yazdığı  A Journal of the Plague Year, ilk kurgusal gazetecilik örneği olarak görülür.

Daniel Defeo Aralık 1702’de “The Shortest Way With the Dissenters” adlı bir makale yazar. Yazı, o dönemde kendilerine “dissenters” adı verilen Anglikan Kilisesine karşı muhalefet eden bir grup hakkındadır. Aslında makaleden çok bir broşüre benzer…. Broşüre ismini yazmamıştır. Bu muhalif gruba karşı nasıl mücadele edileceğini anlatır. Yazdığına göre bu mücadelenin en iyi yolu, onları sürgün etmek ve liderlerini de asmaktır. Şöyle demiştir: “İngiliz kilisesi, Hz. İsa gibi, iki bıçakla çarmıha gerilmiştir, bir tarafta Katolikler diğer tarafta ise Anglikan Protestanları vardır. O zaman söz konusu grupları da çarmıha germek gerekir” (Kılınç, 2013: 405-406). Yazı, kilisenin, hükümetin ve muhaliflerin hoşuna gitmez. Bunun üzerine Defoe saklanır ve “A Brief Explanation of a Late Pamphlet” adlı bir yazı yazar. Söylediğine göre yanlış anlaşılmıştır. Devlet yetkililerine de mektup yazar ve hapishane şartlarına uygun olmayan bir vücut ve zihin yapısına sahip olduğunu söyler. Bu mektuplardan biri, Hükümet Sekreteri Nottingham’a gönderilir. Affedilmesi karşılığında bir birlik dolusu atı kendi hesabından bir yıl boyunca eğitip bakacağını söyler (Blacksheider, 1988: 276). Hapishane ya da teşhir gibi cezaların kendisi için ölümden beter olduğunu anlatır, af diler. Arkadaşı William Paterson’a yazdığı mektuplarda da aynı düşünceleri tekrarlar, yardım ister.

Nottingham’a gönderdiği mektuptan bir gün sonra London Gazzette’de başına ödül konur. Ödül 50 sterlindir. O dönemde orta sınıf bir ailenin Londra’da bir yıllık yaşam masrafının 100 sterlin olduğu düşünüldüğünde fena para değildir. George Croome, yani broşürleri basan matbaacı tutuklanır, ancak Defoe aleyhine ifade verdikten sonra serbest bırakılır. Matbaa sahibiyle birlikte Croome, 200 sterlin para cezasına çarptırılır ve 2 yıl boyunca suç işlemezlerse haklarında başka işlem yapılmayacaktır (Blacksheider, 1988: 276).

Nottingham tarafından Defoe’ya yapılan sorgulama, çok ciddi ve serttir. Defoe’nun gizli bir parti ya da grubun sözcülüğünü yaptığından şüphelenilir. Yazdıkları bir kışkırtma (sedition) olarak düşünülür ve o dönemde halkı kışkırtıcı faaliyetlerde bulunmak önemli bir suçtur. Çünkü devletin güvenliği ve huzuru tehdit edilmektedir. Defoe, tüm bu suçlamaları reddeder ve sözlerinin sadece bir ironi içerdiğini, amacının “dissenters”lara karşı herhangi bir suça teşvik olmadığını söyler.

Fakat yine de Defoe hem teşhir hem de hapis cezası alır. O dönemde teşhir için kullanılan alet, Fransız giyotinine benzemektedir. Suçlu, başın ve ellerin sabitlendiği bir tahta düzeneğe konmaktadır. Defoe da teşhir edilecek alete bağlanıp, kafası ve elleri sabitlendiğinde titremeye başlar. Fiziksel olarak yara almaktan çok korkmuştur. Çünkü suçlunun bu alete sabitlenerek teşhir edildiği cezalar, suçlunun can güvenliği açısından çok tehlikelidir. Halkın teşhir edilen suçluya çürümüş yiyecekler, çamur, sakatat, ölü hayvanlar, hayvan dışkısı,  taşlar, tuğlalar attığı bilinmektedir. Dolayısıyla sadece teşhir cezası almış dahi olsa, kişinin teşhir edilirken ölme ya da sakat kalma tehlikesi vardır.

Teşhir edildiği yer, uzun yıllar yaşadığı ve çocuklarını büyüttüğü bölgededir. Evi, teşhir edildiği alana oldukça yakındır. Ancak beklenmedik  bir şey olur. Defoe’ya taş ya da çürük meyva yerine çiçekler atılır. Sevgi gösterileriyle karşılaşır. Bu, beklenmedik bir durumdur. Dolayısıyla teşhir cezası başarıya ulaşamamıştır. Teşhirin kaç gün sürdüğü tam olarak bilinmese de en azından üç gün boyunca teşhirde kaldığı düşünülmektedir. Teşhir cezasından sonra Newgate Hapishanesine giderek aylar boyunca burada kalır. Unutulduğunu düşünür, çünkü hapishaneden ne zaman çıkacağı belli değildir.

Arkadaşları, serbest kalması için çalışmaktadır. Bir rivayete göre Tory’lere casusluk yapmasına karşılık serbest kalma ihtimali belirir. Serbest kalması da başka bir maceradır. Serbest kalması için dört kişinin ona kefil olması gerekmektedir. Robert Davis, Charles Read, John Chase, Thomas Fry ona kefil olarak, 100’er sterlinlik makbuzu imzalarlar. Defoe, eğer tekrar suç işlerse bu parayı ödemek zorunda kalacaklardır. Defoe ise 200 sterlini kefalet bedeli olarak öder. Kasım 1703’te serbest kalır.  7 Temmuz 1704 tarihinde ise Kraliçe tarafıdan affedilir.

Aldığı tüm bu cezalar, Defoe’da manevi izler bırakır. Defoe, sonraki bazı eserlerinde teşhir cezasına ve duygularına değinir. An Elegy on the Author of the True-Born Englishman ve A Hymn to the Pillory (1703) bu eserlerdendir. Eserlerinde, cezasının haksızlığına değinmektedir. Özellikle de teşhir cezasını çektiği için kendisini bir aziz gibi görmektedir.

Defoe’nin aldığı bu cezalar, yeni hükümetin basına verdiği bir göz dağı olarak da değerlendirilmektedir. Basın, haber yaparken artık daha dikkatli olacaktır. Tüm bu yaşananlardan sonra, Defoe’nun daha dikkatli olduğuna şüphe yok…

Dr. Hümeyra Türedi

Yararlanılan Kaynaklar:

Backscheider, Paula R. (1988). No Defense: Defoe in 1703. PMLA, Vol. 103, No. 3, pp. 274-284.

Kılınç, Ahmet (2013). Osmanlı Ceza Hukukunda Yaptırım Türü Olarak Teşhir. Doktora Tezi. Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.

Mueller, Andreas (2013). ‘A “Body Unfitt”: Daniel Defoe in the Pillory and the Resurrection of the Versifying Self’. The Eighteenth Century: Theory & Interpretation

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir