Caravaggio’nun yaptığı bu eserde ne görüyorsunuz? Hristiyanların ilk Papa olarak kabul ettiği Aziz Petrus’u… Peki, Hristiyan inancına göre kimdir Aziz Petrus? Vatikan’ın oluşmasına katkısı nedir?
Hristiyan inancında Aziz Petrus, baş havaridir ve Matta İncili’ne göre İsa, Petrus’a göklerin anahtarını vermiştir. Petrus, İsa’nın ölümünden sonra Hristiyanlığı yaymak amacıyla bir gezgin olur. Roma’ya gider. Roma’da Hristiyanların sayısı artarken, Petrus’un İmparator’a büyü yaptığı yönünde bir söylenti çıkar. Yakalanınca öldürüleceği kesindir. Dolayısıyla Petrus, Roma’dan kaçmaya karar verir. Hikayeye göre Roma’dan çıktıktan sonra yolda İsa’ya rastlar. İsa’ya nereye gittiğini sorar. İsa da “Yeniden çarmıha gerilmek için Roma’ya” cevabını verir. Petrus, hatasını anlar ve Roama’ya geri dönerek teslim olur. Petrus, İsa’ya olan saygısından çarmıha ters şekilde gerilmeyi ister. İsteği kabul edilerek ters şekilde çarmıha gerilir ki ünlü ressam Caravaggio, o anı ünlü tablosunda görselleştirmeye çalışmıştır.
Aziz Petrus şehrin dışında, kölelerin ve öldürülen Hristiyanların gömüldüğü tepeye gömülür. Bazı rivayetlere göre gömüldüğü bu tepe, aynı zamanda ters şekilde çarmıha gerildiği yerdir. Ve hatta bu yer, Roma’yı yaktığı söylenen Hristiyanların da yakıldığı mekandır. Hristiyanlar, Aziz Petrus’un anısını yaşatmak amacıyla, Petrus’un gömüldüğü bu tepeyi ziyaret etmeye başlarlar. Tepe, bir hac mekanı haline gelir. Bu yerin adı, Vatikan tepesidir. Zamanla bu tepeye çeşitli yapılar yapılmaya başlanır. Roma İmparatoru I.THeodosius MS 380’de Hristiyanlığı kabul edince, bu bölgedeki yapılaşma daha da hızlanır. Bu tepenin, Petrus’tan da önce Vatikan olarak anıldığını belirtelim. Küçük bir tepedir. Roma İmparatoru Caligula döneminde at arabalarının yarışları için burada bir arena bile inşa ettirilmiştir.
Buraya ilk kilise – Aziz Petrus Bazilikası veya diğer adıyla San Pietro Bazilikası – inşa edilir. Kilise bugünkü haline hemen gelmez tabiki. İlk başlarda Aziz Petrus anısına küçük bir sunak vardır. Zamanla yapılar genişlemiş ve özellikle Rönesans döneminde ihtişamlı hale gelmiştir.
Vatikan’daki kilise gibi Papa’nın da etkinliği zamanla büyür. Ancak zamanla, Romalı aileler birbirleri ile büyük mücadele içine girerler. Papa, bu mücadelelerden korunmak için sıklıkla yer değiştirir. Sonunda Fransa’nın Avignon kentine gider. 1309-1377 yılları arasında papalık konutu Fransa’daki Avignon’dadır. Tabi, bu değişimde Fransa kralının Papa üzerindeki baskısı önemli rol oynamıştır. Ve papalığın, Fransa’nın güdümüne girdiği yönünde bir düşüncenin doğmasına engel olunamamıştır.
Papa, 14.yüzyılın sonunda Roma’ya döner. Vatikan’ı ayağa kaldırmak için hummalı bir çalışma başlar. Tabi bu çalışmalar, yüzyıllar sürer ve büyük harcamalar gerektirir. 1506 yılında, inşaat sırasında yapılan kazıların birinde, işçiler yılanlı bir heykel bulurlar. Bu, İmparator Titus’un en güzel heykeli olduğu söylenen eserdir. Laocoön ve oğulları adlı MÖ 200’lü yıllara ait antik bir heykelidir bu… Hikayeye göre Poseidon rahibi olan Laocoön ve oğulları, içinde düşman askerleri saklayan Truva Atının gerçek durumunu ifşa etmek üzereyken yılanlar tarafından öldürülürler. Heykel Papa II.Julius tarafından alınır. Bu heykelde, insan vücudunun gerçekçi betimlenmesi, Michelangelo ve diğer sanatçıları oldukça etkilemiştir.
Vatikan, bugünkü şeklini alana kadar Roman, Rönesans, Barok stillerinde birçok inşaat ve restorasyon görür. Bu süreçler boyunca, Papa’nın siyasi otoritesinin etkinliği de değişkenlik gösterir. İtalya, siyasi birliğini kurduktan sonra Vatikan, yeni devletin içinde sorun oluşturur. 1861-1929 yılları arasında, Papa’nın statüsü konusundaki bu siyasi belirsizlik dönem, “Roma Sorunu” olarak anılır. Sonunda 1929 yılında yapılan Lateran Antlaşması ile Roma’daki hükümet, Vatikan’ı bağımsız bir ülke olarak tanır ve Papa tarafından yönetilecek 44 hektarlık (109 dönüm) arazi verir. İtalyan hükümeti, Papalık Devleti’nin kayıpları için Roma Katolik Kilisesi’ne maddi tazminat vermeyi de kabul eder.
Kısacası, bugünkü Vatikan, kökeni bir hikayeye dayanan ve Orta Çağ’da gücünün zirvesine ulaşan bir dini merkezdir. Özellikle mimarisi hakkında yapılan çalışmalar, Rönesans ve Barok dönemlere, Antik Yunan ve Roma dönemlerine ışık tutar.
Yararlanılan Kaynaklar:
Caravaggio, Sanatın Büyük Ustaları (2015), İstanbul: Hayalperest.
Sadık, Celil (2019). Uygarlığın Ayak İzleri. İstanbul: Epsilon.